Bir Gravel Hikayesi: Kullanıcısından Orbea Terra İncelemesi

- 0 yorum

Yazar: Mehmet Sevil

Gönlünü XC bisiklet sürüşlerine, tırmanışlarına ve tekniğine vermiş bir kullanıcı olarak Orbea Terra’nın bana yaşattıkları samimi bir sürpriz olarak yer etti hayatımda.

Gerçekten de asfalt üstünde yol bisikletleri arasında kendime yer bulabildim. Hem de XC bisikletimle biraz daha hızlı inebileceğim teknik inişleri, daha özenle de olsa, inerken beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadı. Buradan geçemez herhalde ama bir deneyeyim dediğim her yerden geçerek bana tatlı sürprizler yaptı. 😊 Ayrıca derin kar koşullarında dişli lastikler ile müthiş bir tutuş sergiledi.

Yazımda, bisikletin teknik özelliklerini detaylıca anlatmak yerine, bir kullanıcı olarak tecrübelerime odaklanacağım.

Yine de yüzeysel olarak bazı teknik detaylardan bahsetmek isterim.

Öncelikle, vites oranlarından başlayalım. Gravel bisikleti gibi herşeyi yapabilen bir bisiklette kısıtlayıcı olan faktörlerden birisi vites oranı oluyor. Evet 45km/s ile önünüzdeki yol bisikletçisinin rüzgarında gidebilmek mümkün ama bunu yaparken 130 kadans çevirmek istemiyorsanız, buna uygun hızlı vitesleri tercih etmeniz gerekiyor. Peki arazide %22 eğime sahip bir tırmanışa denk gelirseniz? Bu sefer de sağlam bacaklarınızı düşük bir vites oranıyla desteklemeniz gerekecek.

Bu durumda en iyi seçenek 2x ön aktarım sistemi gibi duruyor ancak cevap bu kadar basit değil.

İkili aktarım sistemleri de hızlı off-road inişlerde vitesi sabit tutmada 1x Narrow-Wide (Dar-Geniş) dişli sistemleri kadar başarılı değil.

Bu kadar çok yönlü bir bisiklette detaylar üzerinde vereceğiniz kararlar her yola girebilen bisikletinizi hangi yollarda daha çok zorlayabileceğinizi belirliyor.

Bir bisiklet kullanıcısı olarak bisikletinizin limitlerine ulaşabilmek gerçekten ayrı bir tatmin veriyor. En azından benim için bu böyle. Ben tercihimi 40 dişli 1x narrow-wide aynakol’dan yana kullandım. Ayrıca bir de chain guide (Zincir rehberi) taktim ki hızlı teknik inişlerde bisikletim ne kadar sarsılırsa sarsılsın zincirimin düşüp düşmeyeceğini düşünmek zorunda kalmayayım. Arka vites oranlarım için ise 11-42 ruble kullandım. Bu şekilde hem tırmanış için 1/1 oranın biraz da olsa altına inebildim, hem de yüksek kadans ile asfaltta da, yarış için olmasa da, antreman için yeteri kadar yüksek bir hıza ulaşabiliyorum.

Terra’nın yüksek bir kadrosu var ve sürücü olarak sizi de dik ve konforlu tutuyor. Bu arazi sürüşlerinde vücudunuzu gerekli teknik pozisyonlara sokmak için kas dinginliğini sağlıyor. Evet yolda giderken iyi bir aero pozisyon çok önemli ancak arazide dinamik olmak ve kalabilmek çok daha önemli, zira kaybedeceğiniz şey biraz hızdan fazlası oluyor.

Ayrıca bir de dropper post (indirilip kaldırılabilen sele borusu) taktım çünkü genel kullanımım, vites tercihimden de anlaşılacağı üzere off-road ağırlıklı.

Terra’nın kadrosu 700 x 38c lastiklere kadar izin veriyor. İlk başlarda bunun daha geniş kalmış olmasını dilesem de, tire insert dediğimiz korumaları taktıktan sonra yeterli olduğunu gördüm. Tire insert sayesinde lastik basınçlarımı, 33psi civarından 25psi civarına kadar düşürüp müthiş bir tutuş elde edebildim. Bu korumalar olmadan düşük basınçlarda yüksek hıza çıkmak pinchflat (yılan ısırığı veya jantın dış lastiği ezerek delmesi) riskini çok arttırmaktaydı. Bu korumlar ile yapılabilen nispeten hızlı off-road inişe örnek olarak şu videoya göz atabilirsiniz:

Yazlık zeminde sürüş için daha dişsiz 38c lastikler ile yine keyifli bir karışık zemin sürüşü yapmanız mümkün. Burada Vittoria Terreno Zero yerine Terreno Dry daha iyi bir tercih olurdu ama ben de deneyerek öğrenmiş oldum. Buna örnek videomuz da mevcut:

Hem çok sevdiğim bir XC (Orbea Oiz)’im hem de çok sevdiğim bir yol (Orbea Orca) sahibi olmama rağmen Orbea Terra en sık kullandığım bisikletim. Özellikle kışın ağır şartlarında, asfalttan sevdiğim off-road patikalara hızlıca ulaşabilmesi hem de sevdiğim patikalarda çok becerikli olması sebebi ile sık sık tercih ediyorum.