Dağ Bisikleti Seçimi
Şöyle bir geriye dönüp çocukluğunuzda almak istediğiniz bisikleti hayal edin! Pek çoğumuzun cevabı dağ bisikleti olacaktır. Bunun temel sebebi bisiklet kültürünün günümüzdeki kadar gelişmemiş olması ve genel itibari ile dağ bisikletini her yerde kullanabileceğimiz algısıdır. Ancak artık bilgiye çok rahat erişebiliyoruz, merak ettiğimiz soruların cevaplarına çok hızlı ulaşabiliyor, sahip olmak istediğimiz ürünleri artıları eksileri ile kıyaslayıp daha bilinçli kararlar verebiliyoruz.
“Doğru Bisiklet Seçimi” konulu yazımızda da değindiğimiz gibi öncelikle bisikleti hangi yüzey şartlarında nasıl kullanmak istediğinize karar vermeniz gerekli. Eğer sadece asfaltta bisiklet sürecekseniz dağ bisikleti en uygun tercih değildir. Genelde amortisörlü olmaları, daha kalın lastiklerinin olması gibi özellikleri kullanıcılara güven verse de kendi doğası dışında, asfaltta veya benzer zemindeyken amortisör gibi ek özellikler ekstra ağırlık getirecektir ayrıca genel anlamda düz yollarda bisiklet hemen hemen hiçbir engelle karşılaşmayacağından amortisör işlevsiz kalır. Peki ama kaldırım iniyoruz, yollar da o kadar düzgün değil dediğinizi duyar gibiyiz. Endişe etmeyin, günümüzde hemen her bisiklet alüminyum ve karbon fiber malzemeden üretiliyor ve darbe emici özellikleri var. Yani kaldırım inmek, çukura girmek gibi ufak engeller bisikletinize zarar vermez. Öte yandan dağ bisikletlerinin lastikleri daha kalın, toprak ya da çamurda tutunmayı sağlayacak tırnaklı yapıdadır. Bu asfaltta güven verici gibi gözükse de bu lastikleri asfaltta kullandığınızda zemine temas eden yüzey sadece lastik tırnaklarının üst yüzeyidir ve aslında yol bisikleti lastiğinden daha az temas alanına sahiptir. Yani asfalta tutunma kabiliyeti yol lastiklerinden daha düşüktür. Dağ bisikletlerinde kullanılan lastiklerin kalınlık, tırnak yapısı, yumuşaklığı ya da sertliği gibi özellikleri kullanılacak zeminin özelliklerine göre değişir ve amaç bisikletinin ivmesini kesmeden bisikletin zemini kavrayabilmesidir.
Buraya kadar aslında hangi koşullarda dağ bisikletini seçmemeniz gerektiğinden bahsettik. Şimdi dağ bisikletlerinin eğlenceli kısmına gelelim!
Sık ağaçların arasında, daracık patikalarda, yerine sığamayıp toprağın üzerine çıkan ağaç köklerinin üzerinden atlamak, gözünüze kestirdiğiniz bir yamaçtan kayaların üzerinden inmek sizi heyecanlandırıyorsa kesinlikle bir dağ bisikletine sahip olmalı ve adrenalini damarlarınızda hissetmelisiniz! Dağ bisikletleri de kendi içlerinde farklı gruplara ayrılır. Bunları başlıca olarak;
- XC (Cross Country)
- Trail
- Enduro
- Downhill
olarak sınıflandırabiliriz. XC sınıfı bisikletler yalnızca önden amortisörlü veya full süspansiyon olarak üretilebilirler. Amortisörlerin çalışma mesafesi diğer sınıflara göre daha kısadır ve bu tip bisikletler tırmanışa elverişli, kıvraklık, ataklık, single track denilen dar patikalarda seri, yüksek performans sunan bisikletlerdir. Full süspansiyonlu XC sınıfı dağ bisikletleri ise teknik gerektiren sürüşlerde kullanıcı hatalarını kapatarak engelli arazilerde daha kontrollü sürüş sağlarlar, arazide bisiklet üzerindeki kontrolünüz arttıkça da daha keyifli ve adrenalini yüksek sürüşler yapabilirsiniz. Arazide performans ve aksiyon peşindeyseniz Orbea Alma ve Oiz modelleri beklentinizden çok daha fazlasını sunacaktır!
Trail sınıfı bisikletler ful süspansiyonlu olarak üretilirler. XC sınıfı bisikletlere göre süspansiyonların çalışma mesafesi daha fazladır. Aynı zamanda iki jantın merkezleri arasındaki aks mesafeleri daha uzundur, bu sayede XC sınıfı bisikletlere göre daha dik bir oturuş pozisyonu sunar. Geniş patikalarda, arazide yapılacak uzun sürüşlerde kullanıcıyı yormayan daha yumuşak bisikletlerdir. Bu sayede amatör kullanıcılar için hem kontrollü hem de konforlu bir sürüş sunarlar. Orta ve üst düzey kullanıcılar ise daha teknik parkurlarda kaya, engel geçişlerinde Enduro sınıfına yakın şekilde, tırmanış ve dar patikalarda XC sınıfına yakın bir şekilde kullanabilirler. Arazide uzun ve keyifli sürüşler yapmak istiyorsanız Orbea Occam tam size göre!
Enduro bisikletler Downhill ve Trail arası melez bisikletlerdir. İsimleri endurance yani dayanıklılıktan gelir. Trail sınıfına göre daha geniş aks ve süspansiyon çalışma mesafesi sunar. Ancak top tube (üst boru) mesafesi XC ve Trail bisikletlerden daha dardır. Ön süspansiyonun çalışma mesafesi Enduro bisikletlerde genellikle 160mm’dir. Dar üst boru, yüksek ön süspansiyon ve geniş aks mesafesi sayesinde kullanıcının ağırlığını olabildiğince bisikletin arka kısmına verebilmesini sağlar. Bu sayede Enduro bisikletler ile kayalık, dağlık arazilerde, orta ve üst düzey kullanıcılar birkaç metrelik atlayışları dahi rahatlıkla yapabilirler. Oturuş açısının müsaitliği sayesinde uzun süre pedallamaya elverişlidir. Sınırlarınızı zorlamayı seviyorsanız Rallon sizi buna fazlası ile teşvik edecektir.
Downhill yani tepe inişi bisikletleri ise Enduro sınıfına kıyasla çok daha geniş aks mesafesi ve 203mm çalışma mesafesi bulunan süspansiyonlara sahiptir. Yalnızca iniş yapmaya uygun bisikletlerdir. Kullanıcılar teleferik veya çeşitli vasıtalar ile tepe veya dağ zirvelerine çıkarak inişi Downhill bisikletler ile yaparlar.
